AŞKSIZ ŞİİR YAZILMIYOR
Açıklama : Mustafa Karataş[1]
Şiiri yorumlayan : Seda ÇETİNKAYA [2]
Şair,
kalp-aşk ve şiir üçgeni hakkındaki düşüncelerini ise manzum bir nesir örneğinde
sonuca bağlıyor: “Aşksız şiir yazılmıyor!”
AŞKSIZ ŞİİR
YAZILMIYOR…
Bir yanda Milas ovası”[3]
Bir buluta binmiş geliyor
Yüreğimin orta yerinde
Bir zeytinistan sevdası
*
15 Eylül 2000 gecesi…
Gençliğimi, sevdalarımı ve pek çok dostlukları içinde taşıyan yüreğimi, hiç tanımadığım bir gencin yüreği ile değiştirdiler.
Yeni süreğimde neler var?
Ne gibi aşklar yaşadı ?
Bilmiyorum.
Yeni yüreğimle bazı gönül bağları kurmayı denedim.
Başarılı olamadım.
Yüreğinizin genç olması teninizin genç olmasını sağlamıyor.
Yeni yüreğim 30 yaşında, tenim ise 60’ını aştı.
Nakil öncesi on yıl, nakil olalı yedi yıl oldu.
İki kalp arasında 17 yıl gibi, insan yaşamının neredeyse çeyrek ömrü yer alıyor.
Bu savaşım ister istemez pek çok şeyinizi etkiliyor.
Yaşam tarzınızı, dostluklarınızı, sevdalarınızı, vb…
Sevdalarınız ancak kağıtlarda, şiirlerde yeşeriyor.
Birebir yaşayamadığınız pek çok tutkularınız ancak birer dize ile yaşam buluyor.
Yeni yüreğim güzel ufuklar açtı yaşamıma.
Rüyalarım değişti.
Düşlerim yeni yüreğimin poyrazlarında savruluyor.
Tenim ayni rüzgara ayak uydurabilir mi ?
Onu da bilmiyorum.
Rüyalarımdan birini “İki Kişilik Yaşam” adlı şiirimde yansıtmağa çalıştım.
Nakil öncesi mi, yoksa sonrası mı gördüm, bilmiyorum.
İki dünyanın arasında, her iki dünyadan insanların bulunduğu çok kalabalık ortamdayım.
Birbirini tanımayan iki kişi öbür dünyanın kapısında karşılaşırlar.
Genç olanı yaşlısına :
-“ Benim beynim gitti. Artık bu yüreği kullanamayacağım. Alın, sizin olsun” der.
Yaşlı olanı yüreği alır ve bu dünyaya döner.
Her ikisini tanıyan biri sorar:
-“Ne oldu orada ?”
-“Öbür dünyanın kapısında karşılaştık. O kalbini bana verdi.
Ve ben döndüm.”
Adam :
-“Hadi oradan!..
İki ölüden bir diri mi çıkar?”
Buz gibi bir terle uyandım .
Bu olayı şiire tam yansıtabildiğimi sanmıyorum.
Bu yılın başlarında “kalp nakli yapılanların ortalama ömrü” konusunda bir inceleme yaptım. 2-5 yıl olarak buldum.
Ben 7. yıl içine girmişim.
Duygularımı “Ayça” adlı şiirimde yansıtmaya çalıştım .
Bunları niçin mi yazdım ?
Yeni kalbimle bire bir aşk yaşamadım.
Çünkü çok kırılganım.
Şiirlerim, çoğunlukla birebir yaşanmışlığın şiiridir.
Yaşamım, iş hayatında da, aşk hayatında da dobra dobra olmuştur.
Sanırım bu bana bir kalbe patladı.
Ancak, Nazım, doktorlarının tüm ısrarlarına karşın aşkı seçer.
Çünkü aşksız şiir yazılmıyor.
Ve şiirsiz de yaşanmıyor.
T. Ayhan ÇIKIN
23 Ekim 2007, Milas.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder