ÇOBAN
Açıklama : Mustafa Karataş[1]
İnancımıza göre insan topraktan yaratıldı. Ve mayası toprak olan insan özgürce yaşayabilmek için binlerce yıldır toprak için mücadele veriyor. Tohum atıp mahsul biçiyor. Aynı toprağa kanını akıtıp buraya “vatan” diyor. Vatanında çobanlık yapıyor. Ve ayakları altındaki âlemi, yani toprak üstündeki tabiatı seyreyliyor. Ve, ‘Çoban’ın gördükleri kendi dilinden şöyle şiirleşiyor:
ÇOBAN
çatalçam’dan/menteşelerin/
ondördünde bir güzel yükselir
izler güneşin
iğne uçlu yapraklarda
bıraktığı şarkıları.
orda ne kızaran bir nehirdir akşam
ne de incecik ses veren bir sazdır
sarnıç sularında oynaşan yıldızlar.
çatalçam’dan/menteşelerin/
ondördünde bir güzel gelir
oturur sularına sarnıcımın.
eylül mü bilmem /tütünler bitince tarlalarda/
hangi uysal bir rüzgârla sevişir keçiler?
okşar çiğ dolu yapraklarını ince uzun yeli sabahların
oğlaklamaya daha vakit var
deli sevişmelerle dolu günler.
mart sabahlarında tedirginleşir/yaylımında sürüler/
mavi bir tüldür gökçiçekler mayısta
nerede yere basan çarıklarımın son derisi?
ayaklarım sevişir kuru ve dikenli toprakla
veeeyy!..keçilerim veheeeyyy!..hahhh!.hahh!..
ah!..yarına yakmalıyım lambalarını gözlerimin
nerede çadır güllerim/boyutlarını ölçmüşlerdi/
/bilmem hangi okulda araştırmalar yapıyorlarmış/
gün bitti/nerde çadır güllerim/
çiçeklenmedi bahar daha
çiçeklenmedi basma entarisi karımın.
dokudum çadırımı yazdan
/bilmem ne der keçilerim/
kaçmadı daha
kaçmadı ayazlanmamış dağlara.
asmalı bu oğlağı
kınalı kekliğini uçurdu avcıların
kim gönderdi bu yabancıyı
kim gönderdi dağlarıma
ASMALI BU OĞLAĞI ASMALI.
T. Ayhan ÇIKIN
/1970/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder