ÖZGÜRLÜĞÜN ELLERİ
Açıklama : Mustafa Karataş[1]
Şiiri yorumlayan : Kerem Giray GÖKTEPE[2]
Bu dört dönemde yazılan şiirlerinde şair, insana dair ve özellikle de yaşam ve barışa dair her konuyu şiirlerinde işlemiştir. Bunların başında özgürlük gelmektedir.
Namık Kemal’in Hürriyet Kasidesi’nde özgürlüğü gizemli bir güzele benzetmesi sıradan bir benzetme değildir. İnsan var olduğu günden beri özgürlüğün peşinden koşmuş, bu uğurda nice savaşlar yapılmış, canlar verilmiştir. Destanlar devrinden modern çağlara kadar insanlık daima özgürlük mücadelesi vermiştir. Örneğin, Türk mitolojisindeki Ergenekon Destanı Türk tarihinin bilinen en eski özgürlük mücadelesidir. Ayrıca, Yunan mitolojisinde Promete, Tanrı Zeus’a kafa tutmuş, karşı çıkmış ve sonunda insanoğlunu yaratarak onlara ateşi (özgür düşünceyi, bilimi, uygarlığı) vererek bu düzeni değiştirmeyi başarmış bir kahramandır.
Şair T. Ayhan Çıkın, ‘Özgürlüğün Elleri’ şiirinde bu mücadeleye methiye sunarak bir özgürlük kasidesi kaleme almıştır:
ÖZGÜRLÜĞÜN ELLERİ
Yaşamak
nasırlaşmış avuçlarımda bir umut
yaşamak
gözlerime dolmuş
kızıl bir güneşin gölgesinde
ateşe kesmiş bir bulut
bulutta yaşamak
yaşamakta bulut
gözlerimden düşen bakışlarımdan
ha yağdı
ha yağacak
yaşamak.
Bir prometeyim
en büyük fırtınalara gebe
elimde meşalem güneşten
tüm tanrılara karşıyım
ve yüceyim hepsinden.
Aydınlık bir çağa doğru uzanmış adımlarım
parmaklarım
parmaklarım ciğerlerimde
yarınlar kimselerin değil
/hep benim/
benim çıramla aydınlanacak gelecek
bugün değilse de yarın
bütün zeüsler ölecek.
Bir prometeyim yirminci yüzyılda
zincire vurulmuşum
ekmeğimle, işimle
soylu bütün düşlere
/ağlayan bebeğimi/
emzirmekten sıska düşmüş eşim
toprağım ekmeğim
özgürlüğüm ellerimde
özgürlüğüm aşım.
ve beni kırılmaz zincirler gibi bağlayan
/ i ş i m/
elveda . . .
Yüceyim ben tüm tanrılardan
benim çıramla aydınlanacak gelecek
bugün değilse de yarın
bütün korkularıyla
zeusler ölecek.
T. Ayhan ÇIKIN
/1971/
kayalara gağladılar
YanıtlaSil/sa da /
gövdemizi kartallara oydurdular
/ sa da /
inadına
ateşi aldık elimize
yürüdük be üstüne üstüne
karanlığın
Sevgiler sana Ayhan
bir bilinmez yanıt :
Silateş zaten vardı
insan geldi
ateşte yandı
suda boğuldu
rüzgarda ters yüz oldu
sonra döndü insan :
- ellerine baktı
- ateşe baktı
- denizler baktı
- fırtınalarla yatıp kalktı
evrenin her yanından avuçladıklarını,
aklıyla ölçtü biçti
... yeni insanı yarattı...