Bir organ nakil koordinatörünün günlük rutini nedir?
Aynı gün içinde birilerine ölüm haberi verirken, başkalarına yeni bir hayatın müjdesini vermek nasıl bir duygudur?
Üniversite çevrelerinden son günlerde köşeme birbirinden anlamlı mesajlar, makaleler yağıyor.
Akdeniz Üniversitesi Koordinasyon Birim Sorumlusu ve Organ Nakil Koordinatörlüğü Derneği Başkanı Levent Yücetin, e -posta mesajında öyle güzel tarif etmiş ki...
"Bazı anlar vardır ki bırakın kendiniz yaşamayı, seyirci bile olmak istemezsiniz.
Bazı görevler vardır ki, fiziksel yorgunluğu bir yana, ruhunuzda bıraktığı izleri yıllar geçse de silemezsiniz.
Bir anneye ve babaya, gözünden bile sakındığı biricik yavrusunun; hayattaki tek dayanağı, desteği, hayat arkadaşının ya da hâlâ gölgesi bile olsa varlığını hep hissetmek istediği annesinin, babasının, kardeşinin ölüm haberini vermek gibi...
Söylemek zordur. Sözler kocaman yumak olup boğazınızda düğümlenir, ama mecbursunuzdur. Acısına ortak olursunuz. Çoğu zaman sendeleyip size tutunurlar. Başlarını yaslayacakları omuz sizsinizdir. Gözyaşlarınızı tutamazsınız.
Diğer tarafta yaşananlar ise tam tersidir. Bir insana belki de yeni bir hayatın müjdesini vermek, çok az insana nasip olur. Sevinçle boynunuza sarılan da olur, elinizden tutup sevgi yumağı olmuş bir ailenin içine çeken de... Gözyaşlarınızı yine tutamazsınız.
Nakil koordinatörlüğü
Bu ikilem içerisinde en acılı anlarında insanlardan, kaybettikleri yakınlarının organlarını bağışlamalarını istersiniz. En zor anıdır yaşananların... Hem de çoğu zaman hiç tanımadığınız, belki de ülkenin başka ucunda hiçbir zaman da görmeyeceğiniz organ bekleyen hastalar içindir bu çaba...
Böyle bir iştir organ nakil koordinatörlüğü. İlk zamanlar 'Beyin ölümü gerçekleşirse, kendi çocuğunuzun organlarını bağışlar mısınız?' diye sormanın düşüncesi bile korkutur sizi. Ne zaman ki konuyu ayrıntılarıyla öğrenip gerçekleri aklınızla süzer, mantığınız duygularınızı yener, işte o zaman bu görevi kabul edersiniz.
Zamanla anlarsınız ki organ nakil koordinatörlüğü özveri ister, sabır ister, inanç ister, kısaca yürek ister.
İnsanı sevmeyi, hayatı tanımayı, insan hayatına değer vermeyi öğretirsiniz çevrenize...
Karşılıksız, beklentisiz...
Zamanla yarış
Zamana karşı yarışırsınız: Ölmüş bir bedenden çıkan organın canlılığını yitirmeden başka bedenlere hayat vermesi için...
Çok engeller vardır önünüzde. Onlarca insanın emeği gerekir sonuç için. Yılmadan tek tek aşarsınız engelleri. Yasalar, yönetmelikler yanında etik ve ahlaki değerler sizden ne istiyorsa yerine getirirsiniz.
Eksik veya yanlış yapma lüksünüz yoktur. Organ nakli çok konuşulur, ama az bilinir. Korkular yersiz, ama yaygındır. Eğitim ise bir avuç organ nakil koordinatörünün omuzlarındadır...
Önyargıyı kırmak
Her yıl yüzlerce beyin ölümü sonrası, yeterli eğitim verilmediği için oluşan önyargı nedeniyle, başkalarına hayat verecek organlardan yararlanılamamaktadır.
'Öldükten sonra organlarımızı bağışlayın' demek bir vasiyet ise, en azından aile içerisinde bir kez bu konunun konuşulmasını sağlamak bile bu önyargıyı kırmakta bizlere çok fayda sağlayacaktır."
mtamer@milliyet.com.tr
Aynı gün içinde birilerine ölüm haberi verirken, başkalarına yeni bir hayatın müjdesini vermek nasıl bir duygudur?
Üniversite çevrelerinden son günlerde köşeme birbirinden anlamlı mesajlar, makaleler yağıyor.
Akdeniz Üniversitesi Koordinasyon Birim Sorumlusu ve Organ Nakil Koordinatörlüğü Derneği Başkanı Levent Yücetin, e -posta mesajında öyle güzel tarif etmiş ki...
"Bazı anlar vardır ki bırakın kendiniz yaşamayı, seyirci bile olmak istemezsiniz.
Bazı görevler vardır ki, fiziksel yorgunluğu bir yana, ruhunuzda bıraktığı izleri yıllar geçse de silemezsiniz.
Bir anneye ve babaya, gözünden bile sakındığı biricik yavrusunun; hayattaki tek dayanağı, desteği, hayat arkadaşının ya da hâlâ gölgesi bile olsa varlığını hep hissetmek istediği annesinin, babasının, kardeşinin ölüm haberini vermek gibi...
Söylemek zordur. Sözler kocaman yumak olup boğazınızda düğümlenir, ama mecbursunuzdur. Acısına ortak olursunuz. Çoğu zaman sendeleyip size tutunurlar. Başlarını yaslayacakları omuz sizsinizdir. Gözyaşlarınızı tutamazsınız.
Diğer tarafta yaşananlar ise tam tersidir. Bir insana belki de yeni bir hayatın müjdesini vermek, çok az insana nasip olur. Sevinçle boynunuza sarılan da olur, elinizden tutup sevgi yumağı olmuş bir ailenin içine çeken de... Gözyaşlarınızı yine tutamazsınız.
Nakil koordinatörlüğü
Bu ikilem içerisinde en acılı anlarında insanlardan, kaybettikleri yakınlarının organlarını bağışlamalarını istersiniz. En zor anıdır yaşananların... Hem de çoğu zaman hiç tanımadığınız, belki de ülkenin başka ucunda hiçbir zaman da görmeyeceğiniz organ bekleyen hastalar içindir bu çaba...
Böyle bir iştir organ nakil koordinatörlüğü. İlk zamanlar 'Beyin ölümü gerçekleşirse, kendi çocuğunuzun organlarını bağışlar mısınız?' diye sormanın düşüncesi bile korkutur sizi. Ne zaman ki konuyu ayrıntılarıyla öğrenip gerçekleri aklınızla süzer, mantığınız duygularınızı yener, işte o zaman bu görevi kabul edersiniz.
Zamanla anlarsınız ki organ nakil koordinatörlüğü özveri ister, sabır ister, inanç ister, kısaca yürek ister.
İnsanı sevmeyi, hayatı tanımayı, insan hayatına değer vermeyi öğretirsiniz çevrenize...
Karşılıksız, beklentisiz...
Zamanla yarış
Zamana karşı yarışırsınız: Ölmüş bir bedenden çıkan organın canlılığını yitirmeden başka bedenlere hayat vermesi için...
Çok engeller vardır önünüzde. Onlarca insanın emeği gerekir sonuç için. Yılmadan tek tek aşarsınız engelleri. Yasalar, yönetmelikler yanında etik ve ahlaki değerler sizden ne istiyorsa yerine getirirsiniz.
Eksik veya yanlış yapma lüksünüz yoktur. Organ nakli çok konuşulur, ama az bilinir. Korkular yersiz, ama yaygındır. Eğitim ise bir avuç organ nakil koordinatörünün omuzlarındadır...
Önyargıyı kırmak
Her yıl yüzlerce beyin ölümü sonrası, yeterli eğitim verilmediği için oluşan önyargı nedeniyle, başkalarına hayat verecek organlardan yararlanılamamaktadır.
'Öldükten sonra organlarımızı bağışlayın' demek bir vasiyet ise, en azından aile içerisinde bir kez bu konunun konuşulmasını sağlamak bile bu önyargıyı kırmakta bizlere çok fayda sağlayacaktır."
mtamer@milliyet.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder