*
İzmir, 9 Ocak 2004
Ege Üniversitesi Hastanesi’ndeyim.
Bu gün kitap okumuşum.
Kitabın adını yazmamışım.
Alıntılara bakılırsa, bu kitap ya Nusret Hızır’ın “Bunalım Kültüründen Yaşam Kültürüne” ya da ABD’li kalp nakli olan “Claire Sylvia’nın “Kalp Değişimi- Yeni Bir Kalp, Yeni Bir Yaşam” olabilir.
Kitapla birlikte aklıma takılan bazı gözlem ve düşüncelerimi not etmişim. TAÇ, Nisan 2007).
*
“Ödünç kalpte yaşar mı eski sevdalar?” diye sormuşum kendime.
Ayrıca aşağıdaki notları düşmüşüm not defterime :
- Dünyaya
yeniden katılma çabası;
- Ölümü
hayatın doğal bir parçası olarak kabullenmek;
- Ölüme
nesnel bakabilmek;
- Affedici
olmak;
- İnsanın
kendisiyle daha derin ilişkiler kurabilmesi;
- Sakin
davranmak;
- Dünyanın
gerektiği gibi döndüğünü düşünmek;
- Dünyaya
yeniden uyum gösterebilmek (zor bir olgu);
- Dünyaya
geri gelmek, dünyevi sorunlarla kucaklaşmak;
- Kısa bir
dua etmek ; (Teşekkürler Tanrım. Bana verdiğin bugün için sana şükürler olsun);
- Beyni –
ruhu temizlemek;
- Nekahat
dönemini atlatmak;
- Kalp
nakli ameliyatı sonrası hayata uyum sağlama çabası;
-
Hayatınızı kurtarmak için tek seçeneğe sarılmanın güçlüğü : Organ (Kalp)
bulmak;
-
Cesaretli olmak . Cesaret ne ? “Cesur olmak, kendi hayatınız tehlikedeyken,
başkasının hayatını kurtarmak için verilen ani karar”;
-
Kalplerini bağışlayanlar gerçekten cesur insanlardır;
- Tıbbi
aletlere bağımlı olmak;
-
Genç bir erkek olmak; kadınları düşünmek; seksi düşünmek;
- Fiziksel
iyileşme;
- Kan
değerlerinin normal değerlere dönüşmesi?
-
İyileşmeden önce ve sonraki yaşantım hakkında :
a) Hastaneye yatışım : 16 Mart
2000, Operasyon : 16 Eylül 2000, Hastaneden taburcu oluşum : 21 Kasım 2000.
b) Kalp naklinden sonraki ilk
konferansım : E.Ü.Ziraat Fakültesi; 10 Ocak 2002, Konu: Tarım Eğitiminin Bir
Ayağı Eksik;
c) Türkiye Milli Kooperatifler
Birliği “2002 : Kooperatifçilik iletişim Ödülü”nü bana vermiş. Bu
ödülü almak için ilk uzun yolculuğumu Mayıs 2002’de, eşimle birlikte, Ankara’ya
yaptım.
d) Ödül töreninde bir sürprizle
karşılaştım : Cumhur Başkanlığı Genel Sekreteri sayın Kemal
Nehrozoğlu, TMKB ödül törenini benim “Ol Hikayat”
şiirimin III. Bölümünü okuyarak açtı.
e) Haziran 2002 : Antalya’ya
gitmek. İkinci uzun yolculuğum. Antalya;Side’de Hotel….’de Türkiye
Tüketim Kooperatifleri Milli Birliği başkanı sevgili Enver Kılıç’ın davetlisi
olarak “Kooperatifçilikte Yeni Gelişmeler” konulu bir konferans verdim.
Bu, ameliyattan sonraki 2. konferansımdır. 385 Tüketim Kooperatifi
üyesi eğitim programına katıldı.
f) Gençlerle beraberlik ??..
- “Libidom
artmış? Bu ameliyattan sonra, özellikle genç birinin kalbini almış
olan hastaların çoğunun başına gelen bir durum (muş)”;
- Bu yeni “kendime” yavaş yavaş
alışırken, 23 yaşında birinin kalbini taşıyan 58 yaşında bir adam
olarak ortalıkta dolaşmak fikri bana komik gelmeğe başladı;
-
Bana bu kadar yakın ve bu kadar tanıdık bir şeyin böylesine gizemli oluşu
garip ve şaşırtıcı bir durum;
- Bu kalp
beni nasıl etkiliyor ?
- “Yeni
ben” nasıl biriyim?
-
Gençliğimin bilimkurgu romanlarının konusu olan bir yaşamın kahramanı olmak
nasıl bir şey ?
*
En temel noktada çok dikkatli olmalı :
a) Vantrirejectien ilaçları
aldığımdan dolayı sürekli bağışıklık sistemi için tehdit oluşturabilecek
şeylere karşı tetikte durmak;
b) Soğuk algınlığına, gribe karşı
çok hassasım;
c) Herhangi bir hayvan ısırması,
yaralanma olaylarına karşı kuduz aşısı, tetanoz aşısına karşı hayati tehlikem
varmış;
( Not : 2005 mayıs ayında köyde yeğenimin köpeği ısırdı. Hemen
Yatağan Hastanesine götürdüler. Oradan Muğla hastanesine sevkettiler.
Yatağan’da ben ve doktor , Prof Dr. Mustafa Akın’la konuştuk . Hemen İzmir’e
çağırdılar. 1,5 saatte yeğenlerim İzmir’e getirdiler. Doç Dr. Sanem Nalbantgil,
E.Ü.Hastanesinde Kalp Damar Cerrahisi yoğun Bakım Servisinde 12 gün
gözetim altında tuttu. Kuduz ve tetanoz aşısı için çok tedirgindiler. Sonuçta
her iki aşıyı yaptılar . 60 adette antibiyotik oldum. Uzun süre kendimi
toparlamakta güçlük çektim ).
Bunlara karşı nasıl önlem almalı ?
- Hasta
insanlardan uzak durmak;
-
Ellerimi, vücudumu sürekli temiz tutmak
- Mikroplu
ortamlardan, hayvanlardan, çocuklardan uzak durmak;
Dehşete düştüm. Hemen hastaneye gittim, yattım.
Ancak çevremdeki diğer insanlara göre kışları daha iyiyim .
Sanırım sürekli aldığım ilaçların etkisinden.
Bir de her gün bir adet incir ve ceviz, 1-2 tatlı kaşığı ballı polen tozu alırım. Bir de yoğurt ve bir çorba kaşığı zeytinyağı içmek, yemek reçetemin önemli bir parçası oluyor
- Soluk
alış verişim normalleşti;
- Eskiden
çok sık nezle olur, burunlarım tıkanırdı. Artık bunları yaşamıyorum;
- Ameliyat
öncesi sürekli oksijen yetersizliği yaşardım ; kayboldu;
- Sol
bacak ağrılarım vardı; arttı.
Gerçi Türkiye’de ilk kalp nakli ameliyatının 1968’de yapıldığı belirtiliyor.
Ege Üniversitesi’nde ilk kalp nakli ameliyatı 1998’de yapılmış.
Ben 2000 Eylül’ünde kalp nakli olan 11. kişiyim.
*
Kalp nakli ameliyatı ile ilgili aydınlatılacak bazı sorunların olduğu kanısındayım :
- Hayatım
boyunca hep düşük tansiyondan şikayetçiydim. Operasyon sonrası normalleşti.
(Not : 2007 yılı başlarında tansiyonumda bazı düzensizlikler yaşadım. Son
aylarda tansiyon düzenleyici ilaç kullanmaya başladım).
-
Ameliyattan önce çok terlerdim. Ameliyat sonrası terleme olayı çok nadir.
- Ameliyat
öncesi çok üşürdüm. Şimdi eskisi kadar üşümüyorum.
- Ameliyat
öncesi yeterli oksijen alamadığımdan boğulacak gibi olurdum. Şimdi rahat
oksijen aldığımı hissediyorum.
- Her
eylül geldiğimde yaşantımı gözden geçiriyor, bana kalbini bağışlayan delikanlı
için duygularımı şiirleştiriyorum.
- İlaç
kullanımının getirdiği yenilikler : acayip yemek yeme ihtiyacı duymak;
vücudumun kıllanması; kulak ve burnumdaki kıllar çoğaldı; Göğsümde çıkan bir
kıl habire uzadı. Önce dokunmadım. Sonra onu kestim. Bir daha çıkmadı.
Organını aldığım kişinin kimliği beni etkiliyor mu?
- Eski
kimliğimde bir değişme var mı ?
-
Eskiden çok öfkeli, çabuk tepki gösteren biriydim. Şimdi daha sakinim.
-
Rüyalarım çok farklılaştı. Daha çok genç kızlarla uğraşıyorum.
-
Ayrıca rüyalarımın mekanı hem bu dünya, hem de öbür dünya. Rüyalarımda
yer alan insanlarda öyle.
Bana
organını veren kişi nasıl biriydi ?
- Bugüne
kadar araştırmadım;
- Hiper
aktif mi?
- Sağlığı
nasıldı ?
- Yaşamda
ne yapmak istiyordu ?
- Hayatı
nasıl yaşamak istiyordu? Vb…
Ama araştırmaya girişemiyorum.
Ocak, 2004.İzmir.
T.Ayhan ÇIKIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder