Sündüz Akkaya
Çok duygulandım, ağladım, dua ettim, insanlardan hep diledim, ama anlayana…
Şunu mu sanıyoruz, bize hiçbir şey olmaz. Biz yaşlanmayız, biz hastalanmayız, biz sakat kalmayız (halbuki her sağlam yarınlarda bir aday ama, kendi bilmek istemiyor)elin eline düşmeyiz ve daha niceleri…
Bunun bilincinde olan insanlar da var, çok şükür. Onlar yeter bize şimdilik, en azından onlar-bizler bu bilinci yayabiliriz. İlla da başımıza mı gelmeli? Hayır, olur mu öyle şey…
Şunu mu sanıyoruz, bize hiçbir şey olmaz. Biz yaşlanmayız, biz hastalanmayız, biz sakat kalmayız (halbuki her sağlam yarınlarda bir aday ama, kendi bilmek istemiyor)elin eline düşmeyiz ve daha niceleri…
Bunun bilincinde olan insanlar da var, çok şükür. Onlar yeter bize şimdilik, en azından onlar-bizler bu bilinci yayabiliriz. İlla da başımıza mı gelmeli? Hayır, olur mu öyle şey…
Şimdi size kısa başlıklarla asıl konuma
dönmek istiyorum…
Organ bağışı duymayan yoktur. Nasıl bağışlandığı hakkında bazı kişilerde yanlış bilgi var, bağış yapılacak kişi tamamen gözlerini hayata yumduktan sonra olmuyor. Kişinin beyin ölümünün gerçekleşmesi ve o kişiye yapılacak hiçbir şey kalmaması gerekiyor. Beyin ölümü gerçekleşen kişilerde geri dönüş imkansızmış. O anda verilecek kararla hasta hala yaşıyorken bağışlanan organları vücudundan alınıyor…Ben daha yıllar yıllar öncesi kişi tamamen ruhunu teslim ettikten sonra organları alınıyor sanıyordum. Öyle olmadığını öğrendim. Benim o tür duruma gelirsem şayet bütün organlarım cüzdanımda kartım var bağışladım…
O güne hangi organım işe yayarsa alırlar. Ben o tarafta çok daha mutlu olurum…Yer altında çürüyeceğine birkaç kişiye hayat vermesi kadar güzel bir şey var mı?
Empati yaparsak, yani bizim yakınımıza böyle ihtiyaç hasıl olsa, ne olurdu halimiz?
Bu anlattığım bağış ölü yakınlarından alınacak olan. ASIL ZURNANIN …dediği nokta benim değinmek istediğim…Yakınları diyaliz hastası olan, gözleri ve kulakları telefonda olan kişiler. Niye başkalarından bekliyorsunuz, siz evet siz en güzel adaysınız. Yakınızı kıvranıyor, böbrek bağışı bekliyor, haftanın üç günü diyalizde, diğer günler yedikleri, içtikleri kısıtlı ve bir yığın sorunlar. Şu da var diyaliz hastasının başka türlü sorunlarıda araya girebiliyor, kalp vs o zaman buyrun buradan yakın…
Böyle kişilerin yakınları sizlere sesleniyorum, o hasta sizden bana böbreğini verir misin diyemez, ama siz ben verebilirim diyebilirsiniz…Neden olmasın, korkmayın çevrem bu örneklerle çoğalmaya başladı. Ben de bu kişilerden cesaret alarak bu yazıyı yazma kakarı aldım…
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün organ bekleyen kayıtlı hasta sayısı 21 bin878 hasta. Bunların 16’sı akciğer, 19 bin 466’sı böbrek, 325’i kalp, 851’i karaciğer, 216’sı pankreas…Rakamlar bu bilinenler, tabi yeni adaylar ve ölenler listeyi değiştirebilir. Bakanlığın verilerine göre bu yıl 3 bin 270 hastaya organ nakli yapılmış. Bu organların 2 bin 527 si canlıdan, 743’ü kadavradan alınmış…
Durum böyle arkadaşlar…19 bin 466 böbrek bekleyen hasta var ise bunu 5’e çarpsak bunların sorunlu çıkanlarını elesek geri kalanlar, bu kişileri topluma kazandıracaklar…Ama o bilince ulaşmış yakınlar ile, yoksa hasta kendini ve çektiğini gördüğü için yakınından isteyemiyor…
Şimdi size sıkı durun bir hafta önce nakli canlı insandan alınan böbrek hikayesini anlatacağım…
Bu aile Safranbolu’da yaşıyor. Tesadüfen tanıştım ve hala telefonla görüştüğüm kişiler. Evin hanımı emekli oldu tam rahat ettim derken, birden inmeyen tansiyon ve arkasından ödemler vs. Teşhis ŞOK ŞOK böbrekler iflas. Aylardır diyalizde, en son karar verdiler evden birileri bağış yapmalı ve bu sorun çözülmeli. Annesi, abisi, eşi ve oğlu vermek istiyor. Annenin sorunları yüzünden eleniyor, kardeşide aynı şekilde, oğlunun vermesini anne istemiyor (ama oğul gönüllü) sonunda eşinde karar kılıyor doktorlar. Kendileri şu an 15 gündür Antalya, Kültür Mahallesinde ev tuttular, yaklaşık 6 aya yakın kalmaları gerekiyormuş. Akdeniz Üniversitesinde başarılı bir operasyonla eşinden tek böbrek alınıp hanımına naklediliyor. 16-Kasım-2012 de, az önce konuştum karı-koca her ikisi de sağlıklı. Ağrıları var, kolay değil tabii ki; şimdi iyileşme sürecine ve takibe alındı…Zamanla daha iyi olacaklar. Bayan çok mutlu, ‘’yaşama yeniden döndüm sanki’’ diyor. Sanki değil kesinlikle döndü…Bol şanslar diliyorum…
Ve sesleniyorum, sizin vermeye kıyamadığınız böbreğinizin tekini dışarıda ki kişilerden hiç beklemeyin…Yakınlarınız iyileşsin istiyorsanız elinizi çabuk tutun…
HADİ ORGAN BAĞIŞINA, BİR ÇOK HAYAT KURTARMAYA, YARIN BİZ OLUP OLMAYACAĞIMIZ BELLİ DEĞİLKEN…
Bu mutluluğu yaşayın ve yaşatın…
Sevgi ve sağlıklar diliyorum…
Organ bağışı duymayan yoktur. Nasıl bağışlandığı hakkında bazı kişilerde yanlış bilgi var, bağış yapılacak kişi tamamen gözlerini hayata yumduktan sonra olmuyor. Kişinin beyin ölümünün gerçekleşmesi ve o kişiye yapılacak hiçbir şey kalmaması gerekiyor. Beyin ölümü gerçekleşen kişilerde geri dönüş imkansızmış. O anda verilecek kararla hasta hala yaşıyorken bağışlanan organları vücudundan alınıyor…Ben daha yıllar yıllar öncesi kişi tamamen ruhunu teslim ettikten sonra organları alınıyor sanıyordum. Öyle olmadığını öğrendim. Benim o tür duruma gelirsem şayet bütün organlarım cüzdanımda kartım var bağışladım…
O güne hangi organım işe yayarsa alırlar. Ben o tarafta çok daha mutlu olurum…Yer altında çürüyeceğine birkaç kişiye hayat vermesi kadar güzel bir şey var mı?
Empati yaparsak, yani bizim yakınımıza böyle ihtiyaç hasıl olsa, ne olurdu halimiz?
Bu anlattığım bağış ölü yakınlarından alınacak olan. ASIL ZURNANIN …dediği nokta benim değinmek istediğim…Yakınları diyaliz hastası olan, gözleri ve kulakları telefonda olan kişiler. Niye başkalarından bekliyorsunuz, siz evet siz en güzel adaysınız. Yakınızı kıvranıyor, böbrek bağışı bekliyor, haftanın üç günü diyalizde, diğer günler yedikleri, içtikleri kısıtlı ve bir yığın sorunlar. Şu da var diyaliz hastasının başka türlü sorunlarıda araya girebiliyor, kalp vs o zaman buyrun buradan yakın…
Böyle kişilerin yakınları sizlere sesleniyorum, o hasta sizden bana böbreğini verir misin diyemez, ama siz ben verebilirim diyebilirsiniz…Neden olmasın, korkmayın çevrem bu örneklerle çoğalmaya başladı. Ben de bu kişilerden cesaret alarak bu yazıyı yazma kakarı aldım…
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün organ bekleyen kayıtlı hasta sayısı 21 bin878 hasta. Bunların 16’sı akciğer, 19 bin 466’sı böbrek, 325’i kalp, 851’i karaciğer, 216’sı pankreas…Rakamlar bu bilinenler, tabi yeni adaylar ve ölenler listeyi değiştirebilir. Bakanlığın verilerine göre bu yıl 3 bin 270 hastaya organ nakli yapılmış. Bu organların 2 bin 527 si canlıdan, 743’ü kadavradan alınmış…
Durum böyle arkadaşlar…19 bin 466 böbrek bekleyen hasta var ise bunu 5’e çarpsak bunların sorunlu çıkanlarını elesek geri kalanlar, bu kişileri topluma kazandıracaklar…Ama o bilince ulaşmış yakınlar ile, yoksa hasta kendini ve çektiğini gördüğü için yakınından isteyemiyor…
Şimdi size sıkı durun bir hafta önce nakli canlı insandan alınan böbrek hikayesini anlatacağım…
Bu aile Safranbolu’da yaşıyor. Tesadüfen tanıştım ve hala telefonla görüştüğüm kişiler. Evin hanımı emekli oldu tam rahat ettim derken, birden inmeyen tansiyon ve arkasından ödemler vs. Teşhis ŞOK ŞOK böbrekler iflas. Aylardır diyalizde, en son karar verdiler evden birileri bağış yapmalı ve bu sorun çözülmeli. Annesi, abisi, eşi ve oğlu vermek istiyor. Annenin sorunları yüzünden eleniyor, kardeşide aynı şekilde, oğlunun vermesini anne istemiyor (ama oğul gönüllü) sonunda eşinde karar kılıyor doktorlar. Kendileri şu an 15 gündür Antalya, Kültür Mahallesinde ev tuttular, yaklaşık 6 aya yakın kalmaları gerekiyormuş. Akdeniz Üniversitesinde başarılı bir operasyonla eşinden tek böbrek alınıp hanımına naklediliyor. 16-Kasım-2012 de, az önce konuştum karı-koca her ikisi de sağlıklı. Ağrıları var, kolay değil tabii ki; şimdi iyileşme sürecine ve takibe alındı…Zamanla daha iyi olacaklar. Bayan çok mutlu, ‘’yaşama yeniden döndüm sanki’’ diyor. Sanki değil kesinlikle döndü…Bol şanslar diliyorum…
Ve sesleniyorum, sizin vermeye kıyamadığınız böbreğinizin tekini dışarıda ki kişilerden hiç beklemeyin…Yakınlarınız iyileşsin istiyorsanız elinizi çabuk tutun…
HADİ ORGAN BAĞIŞINA, BİR ÇOK HAYAT KURTARMAYA, YARIN BİZ OLUP OLMAYACAĞIMIZ BELLİ DEĞİLKEN…
Bu mutluluğu yaşayın ve yaşatın…
Sevgi ve sağlıklar diliyorum…