14 Eylül 2014 Pazar

BAĞIŞLANAN BİR ORGAN, YENİ BAŞLAYAN BİR HAYAT...



Yakın arkadaşlarım bilir; yaklaşık 5 aydır 41 yaşında kalp krizi geçirmiş olan ablamla ilgili bir süreç yaşıyoruz.. O şuan Yapay kalp nakli sürecinde ve haftaya gireceği yapay kalp operasyonundan sonra kalp nakli sırası bekleyen hastalardan birisi olacak.. Uzun zamandır hastanelerin kardiyoloji servislerine gidip geldikçe yeni hayatlar, yeni umutlarla tanışma, hayata kronik hastalıkların penceresinden bakma şansınız oluyor....Daha önce kronik hasta ve hasta yakınlarına psikolojik destek vermek için çalışmış olan ben; şimdi hastalıklara bir hasta yakını olarak daha içerden bakıyorum..Hikaye başkalarına aitse gözlem yapmak, üstüne yazıp çizmek yorumlamak kolay oluyor, o hikayenin içinde siz ya da çok sevdiğinizi birisi varsa elinize kalem almak zorlaşıyor çoğu zaman.. Bugün hastanede 7-8 senedir kronik kalp yetmezliği tanısıyla kalp nakli için bekleyen bir 35 yaşında erkek hastanın kalp nakli haberi geldiği ana tanıklık ettim..Uzun zamandır hastane servisinde ablamın da komşularıydı..Komşularıydı diyorum; çünkü onlar gerçek komşuluk ve gerçek kader ortaklığı yapıyorlardı.. Nakil olacaksın haberinin geldiği anı, yüzlerdeki o şaşkınlığı, biten ve yeniden başlayan hayatları, yüreklerdeki sevinci ve karmaşayı anlatamam..O anı ne fotograflamak istiyorsunuz, ne de başka bişiy yapmak; eğer donup kalmadıysanız, sadece gözlerinizin dolduğunu hissediyor, yanınızda kim varsa sarılıyorsunuz.. Nakil haberi geldiğinde servis doktorları, hemşireler, servis hasta bakıcıları; hastalar, hasta yakınları, hüzünlü bir şenlikteler sanki ve ben böyle bir ana hiç rastlamadım.. Organ naklinin neden hayat demek olduğunu bugün onun gözlerinde gördüm; o korkuyu da; o duayı da, o sevinci de.. Hayatın en karmaşık anlarından biri olsa gerek.. Organlarımı ehliyet alırken bağışlamış ve bu konuda birkaç kampanyaya imza veren ben; fark ettim ki; bu konuda daha fazla bişeyler yapmalı ve daha fazla destek vermeliyiz yapılan çalışmalara…. Hastaneler ve sağlık sisteminin ne kadar önemli olduğu çok büyük bir gerçek..Her ne kadar daha çok hastanın yaşadıkları üzerinde durulsa da sağlık personellerinin psikolojisinin, işerini sevmelerinin, dogru düzgün şartlarda çalıştırılmalarının hayati bir öneme sahip olduğunu gözlemleyecek pek çok olaya tanıklık ediyorsunuz zaman geçtikçe… Gördüm ki, organ bağışı yapmak ve organ bağışına teşvik etmek insanları kendimizin ya da yakınlarımızın yaşayacağı zor günleri düşündüğümüzde, nakil bekleyen sayısını bilmediğim insanları düşündüğümüzde oldukça hayati… Organ bağışı bekleyişi içinde olmak, hayatta kalmak için nakil sesine bağlı bir yaşam sürmek , sonra o haber geldiğindeki korku, sevinç ve hüzne tanıklık etmek… Benim için tarifi zor anlar…. Tek söyleyebildiğim şey; “Yeter ki Gün Eksilmesin Penceremizden”…..

 Nevin Nevin ....